Makale

Makale

Sinema ve Televizyon Temsillerinde Reklamcı Stereotipleri Üzerine Bir İnceleme

A Comparative Study on Advertiser Stereotypes in Cinema and Television Representations

Ayşe KONCAVAR,Mustafa C. SADAKAOĞLU
Yıl 5, Sayı 9, Sayfalar:120-141

Media representations contribute to the legitimation and reproduction of power relations through the cultural codes they convey. As media representations, movies or television series are fictionalized in accordance with social power and power relations. For this reason, it is often misleading to consider cinema and television representations independently of the dominant power and power relations of the period in which they were produced or consumed. Cinema and television representations give important clues to the dominant tendencies of the period in which they were produced, through the identities they present to their audiences. In this framework, the initial hypothesis of the study can be summarized as: “After the political, economic and cultural transformation that Turkey has undergone since the 1970s, the representation preferences of advertisers’ identity in cinema and television productions have transformed, as well as many other things”. In order to prove the initial hypothesis of the study, in the first part of the research, a total of four movies are examined for the purpose of evaluating 1970s and 1980s. In the second part of the research, a total of four television series are focused on in order to evaluate the year 2000 and beyond. As a result of the study, it is concluded that the critical point of view on the representation of the advertising identity in the movies shot in the 1970s and 1980s, expressed through ethical principles, has disappeared with the effect of the political, economic and cultural transformation of the country since the 2000s and has caused a noticeable change in the representation preferences.

 

Medya temsilleri taşıyıcısı oldukları kültürel kodlar aracılığıyla iktidar ilişkilerinin meşrulaştırılmasına ve yeniden üretilmesine katkıda bulunmaktadır. Birer medya temsili olarak sinema filmleri ya da televizyon dizileriyse toplumsal güç ve iktidar ilişkilerine uygun olarak kurgulanmaktadır. Bu nedenle sinema ve televizyon temsillerini, üretildikleri ya da tüketildikleri dönemin egemen güç ve iktidar ilişkilerinden bağımsız ele almak çoğu zaman yanıltıcı olmaktadır. Sinema ve televizyon temsilleri izleyicilerine sundukları kimlikler aracılığıyla üretildikleri dönemin hâkim eğilimlerine dair önemli ipuçları vermektedir. Bu çerçevede çalışmanın başlangıç varsayımı; “Türkiye’nin 1970’li yıllardan günümüze geçirmiş olduğu siyasi, iktisadi ve kültürel dönüşüm sonrası pek çok şeyin yanı sıra sinema ve televizyon yapımlarında reklamcı kimliğinin temsil tercihlerinin de dönüşmüş olduğu” şeklinde özetlenebilir. Çalışmanın başlangıç varsayımını kanıtlamak maksadıyla araştırma kısmının birinci bölümünde 1970 ila 1980’li yılların değerlendirilmesi için toplam dört sinema filmi incelenmektedir. Araştırma kısmının ikinci bölümündeyse, 2000 ve sonrası yılların değerlendirilmesi maksadıyla toplam dört televizyon dizisi odağa alınmaktadır. Çalışma neticesinde 1970’li ve 1980’li yıllarda çekilen sinema filmlerinde reklamcı kimliğinin temsiline yönelik etik ilkeler üzerinden dile getirilen eleştirel bakış açısının, 2000’li yıllardan itibaren ülkenin geçirdiği siyasi, iktisadi ve kültürel dönüşümün etkisiyle ortadan kalktığı ve temsil tercihlerinde gözle görülür değişime neden olduğu sonucuna varılmaktadır.