Makale

Makale

Which Subject for the Digital?: A Critique of Digitalization’s Roots in (Neuro)Psychologization

Dijital İçin Hangi Özne? (Nöro)Psikolojileştirmedeki Dijitalleşmenin Kökenlerinin Bir Eleştirisi

Jan DE VOS
Yıl 1, Sayı 2, Sayfalar:20-35

This paper will not be about understanding digital culture or digital (inter) subjectivity with the help of (neuro)psychology. Rather, it will look critically into how (neuro)psychological models are used precisely in modelling our avatars and smart environments, today’s placeholders of (inter)subjectivity. So instead of “Your brain on digital: How digitalization is shaping our brains”, I choose for another approach informed by critical theory and psychoanalytic critique: “How neuropsychological models shape digitality”. Hence, if anything, the digitalization of (inter)subjectivity rather than be assessed with (neuro) psychology should be connected to the psychologization and neurologization of (inter)subjectivity. From here the key question becomes, if current (neuro) psychological models allow for a technology with limited emancipatory potential (in which datafication equals the capitalist exploitation of intersubjectivity), would then a different psychology open up to something different? Hence, would the following be a viable question: which subject for the digital?

Bu makale ne nöropsikolojik bakıştan hareketle dijital kültürü, ne de dijital öznelerarasılığı anlamak için kaleme alınmıştır. Burada daha çok nöropsikolojik modellerin içerisinden eleştirel bir bakışla avatarlarımızı ve akıllı çevremizi, öznelerarasılığın da desteğiyle, nasıl modelleyeceğimiz anlatılmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla da “dijital beynimiz üzerinde, yani dijitalin, beynimizi nasıl şekillendirmekte olduğu” sorusu yerine, eleştirel kuram ve psikoanalitik eleştiri ile şekillenen bir başka yaklaşımla şu soruyu soruyorum: “Nöro-psikolojik modeller dijitalliği nasıl şekillendiriyor?”. O halde öznelerarasılığın dijitalleşmesi üzerinde durulacaksa eğer, bunun daha çok nöropsikolojik açıdan ele alınması gerekir. Bu da, öznelerarasılığın nörolojileştirme ve psikolojileştirilme ile ilişkilendirilerek ancak yapılabilir. Bu noktada anahtar soru, halihazırdaki nöropsikolojik modellerin sınırlı özgürleştirici potansiyelliğe sahip teknolojiye izin verip vermediği ve eğer öyleyse, farklı bir psikolojinin başka bir şeylere mi yol açtığıdır. Burada sözü edilen teknolojideki verileştirme, öznelerarasılığın kapitalist sömürüsüne eşittir. Dolayısıyla da burada yanıtı aranacak sorulardan biri de; ‘dijital için öznenin ne olduğu’dur.