Makale

Makale

Misinformation Sharing and Behavioural Pattern of Nigerians on a Viral Covid-19 Disinformation Video

Viral Bir Covid-19 Dezenformasyon Videosu Bağlamında Nijeryalıların Davranış Modelleri ve Yanlış Bilgi Paylaşımı

Raheemat ADENIRAN,Lai OSO
Yıl 6, Sayı 11, Sayfalar:94-117

This study focuses on a COVID-19 disinformation video promoting hydroxychloroquine as a cure, while dismissing other promoted COVID-19 preventive behaviours. It examines the virality of the video among Nigerians, their convictions on claims made, and likely behaviour in the possibility of suspected COVID-19 infection. The study was premised on the “availability cascade effect” which predicts a higher tendency for people to believe viral information, especially when supported by individuals considered experts on the issue being promoted. It adopted the survey research method, using snowball sampling. Data for the study was gathered electronically online from 222 participants who responded to survey. The snowball sampling method was adopted due to movement restrictions in Nigeria occasioned by the ravaging COVID-19 pandemic at the time of data collection.  Findings from the study show that over 90 percent of respondents were aware of the video, with many denying further sharing online. Despite multiple fact-checks on different claims in the video, respondents who still believed the claims were found more likely to try-out hydroxychloroquine efficacy as a COVID-19 cure than those who do not. Respondents were however mostly positive on adhering to promoted COVID-19 preventive measures despite the contrary claims in the video. The virality of the video compared to its fact-checks, and sustained belief in its promoted disinformation claims, support the need to stop false information from spreading very early. Hence, there must be sustained efforts to continuously track false and malicious claims in the public space and strive to stop its spread immediately.

Bu çalışma, COVID-19’un bir tedavisi olarak hidroksiklorokin’i öne çıkaran ve diğer COVID-19 önleyici davranış ve tutumları reddeden bir dezenformasyon videosuna odaklanmaktadır. Çalışma bu bağlamda videonun Nijeryalılar arasında viral olma derecesini, iddiaların inanılırlığına dair kanaatlerini ve şüpheli COVID-19 enfeksiyonu durumunda olası davranışlarını incelemektedir. Çalışma, viral bilginin özellikle alanında uzman kabul bireyler tarafından desteklenmesi durumunda, insanların viral bilgiye inanma eğiliminin daha yüksek olduğunu öngören “kaskad etkisi”ne dayandırılmaktadır. Bu çerçevede çalışmada kartopu örneklem tekniği kullanılmış ve anket yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmanın verileri, anketi yanıtlayan 222 katılımcıdan elektronik ortamda çevrimiçi olarak toplanmıştır. Araştırmanın verilerinin toplandığı süreçte COVID-19 salgınının Nijerya'da neden olduğu hareket kısıtlamaları nedeniyle kartopu örneklem tekniği benimsenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular, katılımcıların yüzde 90’ından fazlasının videodan haberdar olduğunu fakat paylaşımda bulunduklarını inkâr ettiklerini göstermektedir. Videodaki iddialarla ilgili birden fazla doğrulama yapılmasına rağmen, iddialara inanmayı sürdüren katılımcıların hidroksiklorokinin etkisini bir COVID-19 tedavisi olarak denemeye, iddialara inanmayan katılımcılara kıyasla daha eğilimli oldukları saptanmıştır. Bununla birlikte katılımcılar, videodaki aksi yöndeki iddialara rağmen, kendilerine sunulan COVID-19 önleyici tedbirlere uyma konusunda çoğunlukla olumlu bir tutum göstermişlerdir. Yapılan doğrulamalara kıyasla, videonun viral olma seviyesi ve desteklenen dezenformasyon iddialarına olan inanç, yanlış bilgilerin yayılmasının erken bir safhada durdurulması ihtiyacını desteklemektedir. Bu nedenle, kamusal alandaki yanlış ve kötü niyetli iddiaları devamlı takip etmek ve yayılmalarını ivedilikle durdurmak için aralıksız bir çaba gösterilmelidir.