Article

Makale

Orhan Pamuk’ta Politika ve Milliyetçilik

Politics and Nationalism in Orhan Pamuk’s Thought

Adem YILMAZ
Year 3, Issue 5, Pages:186-202

This study focuses on revealing the content of politics and nationalism in Orhan Pamuk’s thought. In this sense, it deals with Pamuk’s views about the definition of politics, as well as his personal experiences which have influence on the writer’s thoughts on the novel and politics. In addition, the difference between the politics of the novel and the politics of the novelist in Pamuk’s thought will be mentioned. There is a distinction between the traditional novel writing, in which social reality makes the novelist passive, and the modernist novel. According to Pamuk, this distinction is based on the definition of political attitude and the understanding that the novel is the place of an effective creation with a critical approach to the existing reality. This study also deals with the meaning of nation and nationalism in the writer’s thought. In
the thought of Pamuk, it will be claimed that the nation is a community that is established and imagined with its limitations, and nationalism can be a passive state of mind.
 

Bu yazı, Orhan Pamuk’un düşüncesinde politika ve milliyetçilik mefhumlarının sahip olduğu içeriği ortaya koyma çabasındadır. Bu doğrultuda öncelikle, kişisel yüz yüze gelişlerinin yazarın romana ve politikaya dair düşüncelerinde yarattığı etkileri ele almaya çabalayan yazı, politikanın romancının sözlüğündeki karşılığını somutlaştırmaya çalışacaktır. Bu bağlamda, Pamuk’un düşünce dünyasında romanın politik oluşu ile romancının politikliği arasındaki farka değinilecektir. Toplumsal gerçekliğin romancıyı edilgin kıldığı geleneksel roman yazımı ile modernist roman üzerinden kurulacak olan bu ayrım, Pamuk’un lügatında politik tutumun tanımını, romanın mevcut gerçekliğe dair eleştirel bir yaklaşımla etkin bir yaratımın mekânı olması anlayışını temellendirmektedir. Bununla birlikte yazı, romancının düşüncesinde milliyetçilik ve millet kavramlarının karşılıklarını somutlaştırmaya çalışacaktır. Son kertede Pamuk’un düşüncesinde milletin, sınırlılıklarıyla tahayyül edilen, kurulan bir cemaat; milliyetçiliğin ise edilgin bir duygulanış biçimi olabileceği iddia edilecektir.